25 Aralık 2016 Pazar

İstimrâr (Süreklilik) Fiilleri + isim cümlesi

İstimrâr (Süreklilik) Fiilleri

İsim cümlesinin öğelerini kendisine malzeme olarak kullanan, diğer bir ifadeyle isim cümlesinin mübtedası İSMİ ve isim cümlesinin haber öğesini de HABERİ adı altında kullanan işlevsel fiillerden biri de MÂZÂLE'dir. Mâzâle'li cümleler, Türkçeye "hâlâ ...dır / hâlâ ...mektedir" şeklinde tercüme edilebilir.

1) حَسَنٌ، طَالِبٌ جَامِعِيٌّ. مَازَالَ حَسَنٌ، طَالِباً جَامِعِيّاً.
2) الْاِمْتِحَانُ مُسْتَمِرٌّ. مَازَالَ الْاِمْتِحَانُ مُسْتَمِرّاً.

3) الطَّالِبُ فِي الصَّفِّ. مَازَالَ الطَّالِبُ فِي الصَّفِّ.
4) الطِّفْلُ فِي سَرِيرِهِ. مَازَالَ الطِّفْلُ فِي سَرِيرِهِ.

5) الطِّفْلُ يَنَامُ فِي سَرِيرِهِ. مَازَالَ الطِّفْلُ يَنَامُ فِي سَرِيرِهِ.
6) الطَّالِبُ يَدْرُسُ فِي كُلِّيَّةِ الطِّبِّ. مَازَالَ الطَّالِبُ يَدْرُسُ فِي كُلِّيَّةِ الطِّبِّ.

7) الطَّالِبُ وَالِدُهُ مَرِيضٌ. مَازَالَ الطَّالِبُ وَالِدُهُ مَرِيضٌ.
8) الطَّالِبُ يَدُهُ فِي جَيْبِهِ. مَازَالَ الطَّالِبُ يَدُهُ فِي جَيْبِهِ.
1) Hasan, üniversiteli bir öğrencidir. Hasan, hâlâ üniversiteli bir öğrencidir.
2) İmtihan, sürüyor (devam ediyor). İmtihan, hâlâ devam ediyor.
3) Öğrenci, sınıfta. Öğrenci, hâlâ sınıfta.
4) Bebek, yatağında. Bebek, hâlâ yatağında.
5) Bebek, yatağında uyuyor. Bebek, hâlâ yatağında uyuyor.
6) Öğrenci, Tıp Fakültesi’nde okuyor. Öğrenci, hâlâ Tıp Fakültesi’nde okuyor.
7) Öğrenci’,nin babası, hasta. Öğrenci’,nin babası, hâlâ hasta.
8) Öğrenci’,nin eli, cebinde. Öğrenci’,nin eli, hâlâ cebinde.

NOT: Yukarıdaki cümlelerde geçen مَازَالَ yerine, aynı anlamda لَمْ يَزَلْ ya da لَا يَزَالُ (muzari siygası) da kullanılabilir.

Not: Süreklilik bildiren مَازَالَ gibi fiillerin haber öğesinin mazi siygalı bir fiil cümlesi olmadığı görülecektir.

Not: مَا بَرِحَ / لَا يَبْرَحُ , مَا انْفَكَّ / لَا يَنْفَكُّ ve مَا فَتِىءَ / لا يَفْتَأُ fiilleri de مَازَالَ / لَا يَزَالُ gibi aynı anlam ve özellikte kullanılan fiillerdir fakat, مَازَالَ 'nin kullanımı, diğerlerine oranla çok daha yaygındır. Bu dört fiilin önündeki , olumsuzluk edatıdır ama söz konusu anlamı, bu yapıyla, bütün olarak verir.
1) الْحَرُّ شَدِيدٌ. مَازَالَ الْحَرُّ شَدِيداً.
2) الْمَرِيضُ نَائِمٌ. مَا بَرِحَ الْمَرِيضُ نَائِماً.
3) مَا بَرِحَ الْمَرِيضُ يَنَامُ. : مَا فَتِئَ الْمَرِيضُ يَنَامُ.
4) مَا بَرِحَ الْمَرِيضُ فِي الْمُسْتَشْفَى.
5) التَّاجِرُ صَادِقٌ. مَا فَتِئَ التَّاجِرُ صَادِقاً.
1) Sıcak, şiddetli. Sıcak, hâlâ şiddetli.
2) Hasta, uyuyor. Hasta, hâlâ uyuyor.
3) Hasta, hâlâ uyuyor.: Hasta, hâlâ uyuyor.
4) Hasta, hâlâ hastanede.
5) Tüccar, doğru sözlü. Tüccar, hâlâ doğru sözlü.

NOT: İstimrâr fiilleri arasında zikredilen مَادَامَ ise özel bir kullanıma ve anlama sahiptir. MÂDÂME, Türkçeye “-dığı sürece, -dıkça” ek ve sözcükleriyle tercüme edilebilir ve aldığı öğelerle birlikte BÜTÜN OLARAK, bize, “ne zaman” sorusunun cevabını verir (mef’ûlün fîh öğesi). مَادَامَ’nin başında , zaman ifade eden bir mastar harfidir (sadece mazi siygası kullanılır).

1) سَأَكُونَ فِي خِدْمَتِكَ مَا دُمْتُ حَيّاً.
2) خُلُقُكَ كَرِيمٌ. تُحْتَرَمُ مَادَامَ خُلُقُكَ كَرِيماً.
3) النُّورُ ضَئِيلٌ. لَا تَقْرَأْ مَادَامَ النُّورُ ضَئِيلاً.
4) لَا تَعْبُر الشَّارِعَ مَادَامَتِ إشَارَةُ الْمُرُورِ حَمْرَاءَ.
5) لَنْ تَنْتَهِيَ الْحَرْبُ مَادَامَت الْأَرْضُ تَدُورُ عَلَى نَفْسِهَا.
6) لَنْ أَتْرُكَكَ مَادُمْتَ تُحِبُّنِي.
1) Canlı olduğum sürece (yaşadığım sürece) hizmetinde olacağım.
2) Ahlakın güzel. Ahlakın güzel olduğu sürece saygı görürsün (hürmet edilirsin).
3) Işık, zayıf. Işık zayıf olduğu sürece okuma.
4) Trafik işareti kırmızı olduğu sürece caddeyi geçme.
5) Yeryüzü kendi etrafında döndükçe (döndüğü sürece) savaş bitmeyecek.
6) Beni sevdiğin sürece seni terk etmeyeceğim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder