Yaygın kullanımlı fiiller 5 (A'CEBE / أَعْجَبَ) hoşlanmak / beğenmek
A'CEBE (أَعْجَبَ)
fiili, Türkçedeki "beğenmek, hoşlanmak, hoşuna gitmek" anlamlarında kullanılabilir.
Fakat özne-nesne ilişkisi açısından Türkçe mantıkla yaklaşıldığında bu fiili Arapça
cümlede doğru kullanmak mümkün değildir. Örneğin, Türkçe "Ali, Ayşe'yi
beğendi" ya da "Ali, Ayşe'den hoşlandı" cümlelerinde Ali ÖZNE,
Ayşe ise NESNE'dir. Arapça cümle kurarken de Ali’yi özne, Ayşe’yi nesne yapacak
olursak, cümlenin anlamı tamamen değişecek; tam tersi bir anlam ortaya
çıkacaktır.
1) أَعْجَبَ
عَلِيٌّ عَائِشَةَ.
2) أَعْجَبَتْ
عَائِشَةُ عَلِيّاً.
1) Ayşe, Ali’yi beğendi
(Ayşe, Ali’den hoşlandı YA
DA Ali, Ayşe’nin hoşuna gitti).
2) Ali, Ayşe’yi beğendi (Ali, Ayşe’den hoşlandı YA DA Ayşe, Ali’nin hoşuna gitti).
Yukarıdaki
iki cümleden anlaşılan şudur: A’CEBE, müteaddi (direkt geçişli) bir fiildir. A’cebe
fiilinin faili (merfû ismi: özne) beğenilen, mefulün bihi (mansûb ismi: nesne)
ise beğenendir. Diğer bir ifadeyle A’cebe fiilinin faili (merfû ismi: özne) hoşlanılan,
mefulün bihi (mansûb ismi: nesne) ise hoşlanandır.
A’CEBE
fiiline özne-nesne ilişkisi açısından Türkçe mantıkla
yaklaşacak olursak bu fiile “ŞAŞIRTMAK, AKLINI BAŞINDAN ALMAK” anlamını vermek
yerinde olacaktır.
1) أَعْجَبَ عَلِيٌّ عَائِشَةَ.
2) أَعْجَبَتْ
عَائِشَةُ عَلِيّاً.
1) Ali, Ayşe’yi şaşırttı / Ali, Ayşe’nin
aklını başından aldı. (YANİ: Ayşe, Ali’yi beğendi)
2)
Ayşe, Ali’yi şaşırttı / Ayşe, Ali’nin aklını başından aldı. (YANİ: Ali, Ayşe’yi
beğendi)
Bu
mantıkla yaklaşıldığında şunu bilmek lazım:
Şaşırtan:
BEĞENİLEN ve HOŞLANILAN kişidir.
Şaşırtılan/şaşıran
ise BEĞENEN ve HOŞLANAN kişidir.
İlave Örnekler:
3) أَعْجَبَ
الرَّبِيعُ الْفَلَّاحَ.
4) أَعْجَبَتْ
اللَّوْحَةُ الضُّيُوفَ.
5) أَعْجَبَ
الْقَلَمُ الْأَحْمَرُ الطِّفْلَ.
6) أَعْجَبَتْ
نَتَائِجُ الْاِمْتِحَانِ الطُّلَّابَ.
3) Çiftçi, ilkbaharı beğendi.
4) Misafirler, tabloyu beğendiler (Misafirler, tablodan
hoşlandılar).
5) Çocuk, kırmızı kalemi beğendi.
6) Öğrenciler, sınavın sonuçlarını beğendiler.
ARAPÇA BAŞKA BİR ALTERNATİF ANLATIM:
Yukarıda zikrettiğimiz bütün cümlelerde A’CEBE fiili malum
çatılıdır (etken çatılı). A’CEBE fiili meçhûl çatılı (edilgen çatılı) olarak da
aynı anlamda kullanılabilir fakat, beğenen/hoşlanan MERFU İSİM olarak
gelir, beğenilen/hoşlanılan ise Bİ harf-i cerrinden sonra MECRUR İSİM olarak
gelir.
1) أُعْجِبَتْ عَائِشَةُ بِعَلِيٍّ.
2) أُعْجِبَ
عَلِيٌّ بِعَائِشَةَ.
3) أُعْجِبَ الْفَلَّاحُ بِالرَّبِيعِ.
4) أُعْجِبَ
الضُّيُوفُ بِاللَّوْحَةِ.
5) أُعْجِبَ
الطِّفْلُ بِالْقَلَمِ الْأَحْمَرِ.
6) أُعْجِبَ
الطُّلَّابُ بِنَتَائِجِ الْاِمْتِحَانِ.
1) Ayşe, Ali’yi beğendi (Ayşe, Ali’den hoşlandı).
2) Ali, Ayşe’yi beğendi (Ali, Ayşe’den hoşlandı).
3) Çiftçi, ilkbaharı beğendi.
4) Misafirler, tabloyu beğendiler (Misafirler, tablodan
hoşlandılar).
5) Çocuk, kırmızı kalemi beğendi.
6) Öğrenciler, sınavın sonuçlarını beğendiler.
Not: Yukarıdaki örneğin 1 nolu cümleyi Türkçe mantıkla “Ayşe, Ali
tarafından şaşırtıldı” şeklinde anlayıp, demek ki “Ayşe, Ali’yi beğendi” demek
mümkündür. Çünkü şaşıran beğenen/hoşlanan, şaşırtan ise
beğenilen/hoşlanılandır.
جزاك الله خيرا وشكرا
YanıtlaSilgüzel anlatım teşekkürler
YanıtlaSil