15 Nisan 2017 Cumartesi

Kem-i haberiyye (kaç?) / kem-i istifhamiyye (nice!)

Kem-i haberiyye (kaç?) / kem-i istifhamiyye (nice!)

Kem-i İstifhâmiyye: KEM, miktarı ve neliği belirsiz (müphem), sayı bildiren bir sözcüktür; kendisinden kastedilen şeyi açıklayacak bir isme (temyize) ihtiyaç duyar (kaç öğrenci? / nice öğrenci! gibi). “KAÇ” anlamına geldiğinde (yani soru cümlesinde) KEM sözcüğünün temyizi, -genellikle- müfret, nekra ve mansup olur.
كَمْ طَالِباً فِي الصَّفِّ؟
ـ فِي الصَّفِّ طَالِبانِ.
Sınıfta kaç öğrenci var?
Sınıfta iki öğrenci var.
كَمْ طَالِباً نَجَحَ فِي الْاِمْتِحَانِ؟
ـ نَجَحَ فِي الصَّفِّ طَالِبانِ.
Sınavda kaç öğrenci başarılı oldu?
Sınavda iki öğrenci başarılı oldu.
كَمْ طَالِباً رَأَيْتَ فِي الصَّفِّ؟
ـ رَأَيْتُ فِي الصَّفِّ طَالِبيْنِ.
Sınıfta kaç öğrenci gördün?
Sınıfta iki öğrenci gördüm.

Not: “Kem+Temyizi”, isim tamlamasının muzafun ileyh elemanı olarak da kullanılabilir (‘KAÇ YAZAR’ın kitabı gibi).
رِوَايَةَ كَمْ كَاتِباً قَرَأْتَ؟
Kaç yazarın romanını okudun?
وَالِدُ كَمْ طَالِباً حَضَرَ الْاِجْتِمَاعَ؟
Kaç öğrencinin babası, toplantıya katıldı?
عَلَى وَالِدِ كَمْ طَالِباً سَلَّمْتَ؟
Kaç öğrencinin babasına selam verdin?
مِنْ شُرْطِيِّ كَمْ دَوْلَةً فَرَرْتَ؟
Kaç devletin polisinden kaçtın?
مَعَ كَمْ مُدِيراً جَلَسْتَ؟
Kaç müdürle birlikte oturdun?
فَوْقَ كَمْ شَجَرةً هَبَطتْ الطُّيُورُ؟
Kuşlar, kaç ağacın üzerine kondu?
رَأْيَ كَمْ خَبِيراً أَخَذْتَ؟
Kaç uzmanın görüşünü aldın?
قِرَاءَةَ كَمْ كِتَاباً أَتْمَمْتَ؟
Kaç kitabın okumasını tamamladın?

Not: KEM sözcüğünün başında herhangi bir harf-i cer bulunursa, KEM sözcüğünden sonra gelen ismi (temyizi) MANSUP da yapabiliriz, gizli bir MİN ile mecrur da yapabiliriz (tercihimize kalmış: caiz).
بِكَمْ لِيرَةً/لِيرَةٍ اشْتَرَيْتَ الْقلَمَ؟
Kalemi, kaç liraya satın aldın?
عَلَى كَمْ طَالِباً/طَالِبٍ سَلَّمْتَ فِي الطَّرِيقِ؟
Yolda, kaç öğrenciye selam verdin?
مِنْ كَمْ رَجُلاً/رَجُلٍ أَخَذْتُ دَيْناً؟
Kaç adamdan borç aldın?
إِلَى كَمْ مَدِينَةً/مَدِينَةٍ سَافَرْتَ؟
Kaç şehre seyahat ettin?
عَنْ كَمْ بَيْتاً/بَيْتٍ ابْتَعَدْتَ؟
Kaç evden uzaklaştın?



مُنْذُ كَمْ يَوْماً/يَوْمٍ انْتَقَلْتَ إِلَى إِزْمِيرَ؟
Kaç gün önce İzmir’e taşındın?
مُنْذُ كَمْ سَنَةً/سَنَةٍ تُقِيمُ فِي إِسْتَانْبُولَ؟
Kaç yıldan beri, İstanbul’da oturuyorsun?
مِنْ كَمْ شُرْطِيِّ دَوْلَةٍ فَرَرْتَ؟
Kaç devlet polisinden kaçtın?
مِنْ كَمْ شُرْطِيَّ دَوْلَةٍ فَرَرْتَ؟
Kaç devlet polisinden kaçtın?

Not: KEM’den sonra gelen isim yani temyiz, belirtisiz sıfat tamlaması da olabilir; belirtisiz isim tamlaması da.
كَمْ رَجُلاً سِوَاسِيّاً، رَأَيْتَ؟
Kaç Sivaslı adam, gördün?
كَمْ رَجُلَ عِلْمٍ، رَأَيْتَ؟
Kaç ilim adamı gördün?
كَمْ طَالِباً يَنَامُ، رَأَيْتَ؟
Uyuyan kaç öğrenci, gördün?
كَمْ رَجُلَ عِلْمٍ خَانَ وَطَنَهُ، رَأَيْتَ؟
Vatanına ihanet eden kaç ilim adamı, gördün?

Not: KEM-i istifhamiyye’nin bulunduğu cümlede yüklem, fiil ise, bu fiil, mazi fiil de olabilir muzari fiil de. Kastedilen zamana göre mazi ya da muzari fiil kullanılır. Ama aşağıda da değinileceği üzere kem-i haberiyye’de yüklem, fiil ise, bu fiil, sadece mazi siygalı olabilir.
كَمْ طَالِباً، سَيُسَافِرُ؟
Kaç öğrenci, seyahat edecek?
كَمْ طَالِباً، سَافِرُ؟
Kaç öğrenci, seyahat etti?
كَمْ طَالِباً، يَدْرُسُ هُنَا؟
Burada, kaç öğrenci, okuyor?

Not: Kapalılık olmadığı sürece kem’in temyizi düşürülebilir.
كَمِ السَّاعَةُ؟
Saat kaç?
بِكَمِ الْكِتَابُ؟
Kitap, kaça?
كَمْ مَعَكَ مِنْ كِتَابٍ؟
Yanında kaç kitap var?
كَمْ مَعَكَ كِتَاباً؟
Yanında kaç kitap var?

Kem-i haberiyye (NİCE!): KEM, sadece soru sormak için değil, aynı zamanda “çokluk” bildirmek için de kullanılabilir. Bu durumda KEM’den, kem-i haberiyye diye söz edilir ve “NİCE” sözcüğüyle tercüme edilebilir. Kem-i haberiyye’nin, kendisinden sonra gelen temyizi, tekil ya da çoğul gelebilir ve tekil ya da çoğul olan temyizinin önüne min harfi cerri getirilebilir ya da getirilmeyebilir.
1) كَمْ طَالِبٍ فِي الصَّفِّ!
2) كَمْ مِنْ طَالِبٍ فِي الصَّفِّ!
Sınıfta, nice öğrenci/ler var!
3) كَمْ طُلَّابٍ فِي الصَّفِّ!
4) كَمْ مِنْ طُلَّابٍ فِي الصَّفِّ!
كَمْ شَهِيدٍ فِي الْجَنَّةِ!
كَمْ شُهَدَاء فِي الْجَنَّةِ!
Cennette, nice şehit/ler var!
كَمْ مِنْ شَهِيدٍ فِي الْجَنَّةِ!
كَمْ مِنْ شُهَدَاء فِي الْجَنَّةِ!

Aşağıdaki cümleler, içinde kem-i istifhâmiyye (KAÇ?) geçen yukarıdaki soru cümlelerin, içinde kem-i haberiyye (NİCE!: çok) geçen haberî kipe dönüştürülmüş halidir. Not: Aşağıdaki cümlelerin tercümesinde, soru cümlelerinde geçen “KAÇ” ifadesini, “NİCE” sözcüğüyle yer değiştirmek yeterlidir. “NİCE” anlamına gelen KEM’in kullanıldığı cümleye, cevap verilmez. Çünkü soru cümlesi değildir.

كَمْ طَالِبٍ/مِنْ طَالِبٍ/طُلَّابٍ/مِنْ طُلَّابٍ فِي الصَّفِّ!
Sınıfta nice öğrenci var!
كَمْ طَالِبٍ/مِنْ طَالِبٍ/طُلَّابٍ/مِنْ طُلَّابٍ نَجَحَ فِي الْاِمْتِحَانِ!
Sınavda nice öğrenci başarılı oldu!
كَمْ طَالِبٍ/مِنْ طَالِبٍ/طُلَّابٍ/مِنْ طُلَّابٍ رَأَيْتَ فِي الصَّفِّ!
Sınıfta nice öğrenci gördün!
بِكَمْ لِيرَةٍ/مِنْ لِيرَةٍ/لِيرَاتٍ/مِنْ لِيرَاتٍ اشْتَرَيْتَ الْقلَمَ!
Kalemi nice lirayla satın aldın!
عَلَى كَمْ طَالِبٍ/مِنْ طَالِبٍ/طُلَّابٍ/مِنْ طُلَّابٍ سَلَّمْتَ فِي الطَّرِيقِ!
Yolda, nice öğrencilere selam verdin!
مِنْ كَمْ رَجُلٍ/مِنْ رَجُلٍ/رِجَالٍ/مِنْ رِجَالٍ أَخَذْتُ دَيْناً!
Nice adamlardan borç aldım!
إِلَى كَمْ مَدِينَةٍ/مِنْ مَدِينَةٍ/مُدُنٍ/مِنْ مُدُنٍ سَافَرْتَ!
Nice şehirlere seyahat ettin!
عَنْ كَمْ بَيْتٍ/مِنْ بَيْتٍ/بُيُوتٍ/مِنْ بُيُوتٍ ابْتَعَدْتَ!
Nice evlerden uzaklaştın!
مُنْذُ كَمْ يَوْمٍ/مِنْ يَوْمٍ/أَيَّامٍ/مِنْ أَيَّامٍ انْتَقَلْتَ إِلَى إِزْمِيرَ!
Nice günler önce İzmir’e göçtün!
رِوَايَاتِ كَمْ كَاتِبٍ/مِنْ كَاتِبٍ/كُتَّابٍ/مِنْ كُتَّابٍ قَرَأْتَ!
Nice yazarların romanlarını okudun!
وَالِدُ كَمْ طَالِبٍ/مِنْ طَالِبٍ/طُلَّابٍ/مِنْ طُلَّابٍ حَضَرَ الْاِجْتِمَاعَ!
Nice öğrencinin babası toplantıya katıldı!
عَلَى وَالِدِ كَمْ طَالِبٍ/مِنْ طَالِبٍ/طُلَّابٍ/مِنْ طُلَّابٍ سَلَّمْتَ!
Nice öğrencilerin babasına selam verdin!
مِنْ شُرْطِيِّ كَمْ دَوْلَةٍ/مِنْ دَوْلَةٍ/دُوَلٍ/مِنْ دُوَلٍ فَرَرْتَ!
Nice devletlerin polisinden kaçtın!
مَعَ كَمْ مُدِيرٍ/مِنْ مُدِيرٍ/مُدِيرِينَ/مِنْ مُدِيرِينَ جَلَسْتَ!
Nice müdürlerle birlikte oturdun!
فَوْقَ كَمْ شَجَرَةٍ/مِنْ شَجَرَةٍ/أَشْجَارٍ/مِنْ أَشْجَارٍ هَبَطتْ الطُّيُورُ!
Kuşlar, nice ağaçların üzerine kondu!
أَقْلَامَ كَمْ طَالِبٍ/مِنْ طَالِبٍ/طُلَّابٍ/مِنْ طُلَّابٍ كَسَرْتُ!
Nice öğrencinin kalemlerini kırdım!
سَعَادَةَ كَمْ طَالِبٍ/مِنْ طَالِبٍ/طُلَّابٍ/مِنْ طُلَّابٍ شَهِدْتُ بَعْدَ الْاِمْتِحَانِ؟
Sınavdan sonra, nice öğrencilerin mutluluğuna şahit oldum!
كَمْ قُلْتُ لَكَ "اِجْتَهِدْ وَلَا تُهْمِلْ دُرُوسَكَ"!
Sana, kaç kere “çalış, derslerini ihmal etme” dedim!
كَمْ مَرَّةٍ/مِنْ مَرَّةٍ/مَرَّاتٍ/مِنْ مَرَّاتٍ قُلْتُ لَكَ!
Sana, kaç kere dedim!

Not: Görüleceği üzere KEM’in içinde bulunduğu terkip, temyiz grubu (“kem+temyiz”), cer grubu (“harf-icer+kem+temyiz”) ya da isim tamlaması (“muzaf+kem+temyiz”) olarak gelebilmektedir. KEM’in, bazen, müfret kullanımı (tek başına) da söz konusudur. Kem-i haberiyye’nin kullanıldığı cümlede yüklem, fiil ise bu fiil, mazi siygalı olmak zorundadır. Kem-i istifhamiyye’de ise böyle bir kısıtlayıcı şart yoktu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder